F1 Pistleri ve Özellikler
İstanbul Park Pisti, Tuzla Tepeören yakınlarında bulunmakta ve toplam 2,215,000 m2'lik bir alanı kaplamaktadır. Alman Mimar Hermann Tilke, pisti 5.333 km. uzunluğunda, 14.5-21.0 m genişliğinde ve saat yönünün tersine koşulacak şekilde tasarlamıştır. Pistte toplam viraj sayısı sağa 6, sola 8 olmak üzere, 14 adet olup, maksimum hız ise 320.58 km/st'tir. İnişli çıkışlı bir yapıya sahip olan pistteki en yüksek eğim yüzde 8.145 olacaktır.
İstanbul park Pistinde çevre yolu ile iç yolları bağlayan 2 adet alt geçit, yaya ulaşımı için 3 adet üst geçit ile 2 adet alt geçit bulunmaktadır. Pistteki ana yapılar; Padok, pit binaları, ana tribünler ve servis binalarından oluşmaktadır. Ayrıca 12.000 kapasiteli bir otopark alanı ile 4 helikopter sahası mevcuttur.
Pistin teknik özellikleri:
Uzunluk: 5,333 km
Genişlik: 14 - 21,5 m
Çevreyolu uzunluğu: 5.482 km
İç yollar toplamı: 2.286 adet
Toplam viraj sayısı: 14 (6 adet sağ ve 8 adet sol)
Toplam düzlük sayısı: 4 adet
En keskin viraj yarı çapı: 15 m
En uzun düzlük: 720 m
Start/Finiş düzlüğü uzunluğu: 655,5 m
Maksimum hız: 320,6 km/st
Ana tribün seyirci kapasitesi: 25.000
Geçici tribün seyirci kapasitesi: 50.000
Doğal tribün seyirci kapasitesi: 50.000- 70.000
Toplam kapasite: 125.000-145.000
Medya Merkezi, 600 kişiye hizmet verebilecek kapasitedir.
Starttan itibaren hızlanan otomobiller, Fangio Stand'a (Jones Virajı) gelindiğinde 295 km/st hıza erişirler. 1 nolu viraj pistin en sert ve frenajın çok önemli olduğu virajdır. Burada pilotlar üzerine binen yatay güç yaklaşık 3.5G'dir. İki sert ve sağa doğru virajı geride bırakan pilotları bu kez sola doğru eğimli 4 ve hemen ardından sağa doğru eğimli 5 nolu virajlar beklemektedir. Brabham çıkışında 280 km/st hıza erişen otomobiller bu dönemde en fazla 170 km/st hız yapabilirler. Albert Road Virajından önce 1'inci Sektör geçilir. 3. vites ve 105 km/st ile geçilen bu virajdan sonra iki rahat viraj geçilir. Bunlardan Lauda Virajı 5'inci vites ve 250 km/st hızla geçilmektedir.
9 nolu Clark Chicane'da otomobiller yine çok sert frenaj yapmak durumundadirlar. Pilotlara burada binen yatay güç ise 3.3G'dir. Hemen çikista 245 km/st hiza ulasan otomobiller, önlerindeki nisbeten rahat düzlükte 2'inci Sektörü geçerler (280 km/st). 6'inci vites ve 255 km/st hizla gelinen Ascari Viraji 3'üncü vitesle ve 110 km/st hizla geçilir.
Start-Finiş düzlüğü öncesi yer alan son 2 virajdan ilki olan Stewart 150 km/st (4. vites) ve Prost ise 130 km/st (4. vites) hızla geçilir. Tam arada yer alan 15 nolu viraj çıkışı, aynı zamanda Pit Alanının da girişidir. Prost Virajından çıkan otomobil 4'üncü vitesle ve 250 km/st hızla Start-Finiş düzlüğüne girer ve Albert Park Pistindeki tam turunu tamamlamış olur.
Sepang Formula 1 Pisti'nin 1999 yılında hizmete girmesi sadece Malezya motorsporları tarihinde yepyeni bir sayfa açılmasıyla kalmadı, uluslararası otomobil sporları arenasında da "en mükemmel Formula 1 pisti" özelliğini kazandı. Sepang Uluslararası Pisti Formula 1 pilotları arasında da "mücadeleye en fazla açık pist" olarak beğeni kazanmış durumdadır. Sepang'ın bir başka özelliği ise, şu an Formula 1 yarışlarının yapıldığı 17 pist arasındaki en modern tesislere sahip bulunan mekan olmasıdır.
Ekim 1999'da yapılan ve Sepang Pisti'nde ilk kez düzenlenen Petronas Malezya Grand Prix'si, Güney Doğu Asya'da yapılan ilk Formula 1 yarışı olarak da tarihe geçmiş oldu. Bu GP, FOM (Formula 1 Yönetimi) tarafından da sezonun "en iyi GP'si" olarak ödüllendirildi. Pist FIA tarafından istenen tüm spesifikasyonlara fazlasıyla sahip olup, dünyada F1 logosunu adıyla birleştiren ilk ve tek mekandır. Tribünlerinin konumu da son derece özel olan Sepang Pisti'nde, Büyük Tribünler pistin 2 ana düzlüğüne bakmaktadır. Sepang Pisti toplam 100 bin seyirci kapasitelidir.
Sakhir adıyla anılan Bahreyn Uluslararası Pisti (BIC - Bahrain International Circuit) Bahreyn'in başkenti Manama'ya 30 kilometre uzaklıktaki çöl arazisi üzerine kurulmuş son derece modern ve yuksek teknoloji ürünü bir kompleksten oluşuyor.
Bu sezon ilk kez Formula 1 yarışının yapılacağı pistte toplam 11 viraj bulunuyor. Bu virajlardan 7'si sağ yönde, 4'u ise sol yöndedir. 5.417 kilometre uzunluğundaki Sakhir Pistinin seyirci kapasitesi ise yaklaşık 50 bin. Pistte ulaşılması öngörülen en yuksek hız ise 310 Km/St'dir. Tahmin edilen tur zamanları ise 1dk 35.000sn dolaylarındadır (saatte ortalama 195 Km/St hıza göre).
Etrafın çöl arazisi olması nedeniyle pist uzerinde kum parçacıklarının olması takımları ve pilotları endişelendiriyor
Bu yıl 23'üncüsü gerçekleştirilecek olan San Marino Grand Prix'sine ev sahipliği yapacak Imola Pisti'nin tarihi M.Ö. 80 yılına dek uzanıyor.
Imola halkının hız ve yarışmaya olan tutkusu Roma devrinde başlar. M.Ö. 80'de o zamanki adı Cornelli Forum olan Imola'nın en merkezi yerinde bir anfitiyatro inşa edildi ve burada "chariot" adı verilen 2 tekerlekli at arabalarıyla heyecanlı yarışlar yapılmaya başlandı.
Bugünkü pistin temelleri ise 1940'lı yıllara dayanıyor. Savaş sonrası zayıflayan ekonomiyi güçlendirmek amacıyla inşasına başlanan Imola'da yol yapımı büyük önem kazandı. Bugünkü pisti oluşturan güzergahın büyük bir kısmı da o zamanlarda yapılan yollardı. Imola'ya asıl yatırım ise, piste bugün adını veren Enzo ve Dino Ferrari kardeşler tarafından 1952'de başlatıldı.
1950'de resmiyet kazanan Formula 1 yarışı ise buraya ilk kez 1980'de geldi. O yıl yapılan yarışı Brezilyalı Nelson Piquet, Brabham BT49 (Ford 3.0 V8) otomobiliyle kazandı.
Imola’nın “Enzo e Dino Ferrari Pisti” 4.920 kilometre uzunluğunda olup, yarış 62 tur üzerinden yapılacak. Pistteki “En Hızlı Tur Zamanı” rekoru Michael Schumacher’e (Ferrari) ait: 1dk 21.091sn (2002).
Barselona’nın Catalunya Pisti, bu yıl 33'üncüsü yapılacak olan İspanya Grand Prix'sine 1991’den bu yana ev sahipliği yapıyor.
İspanya Grand Prix’si Formula 1 tarihinde ilk kez 1951 yılında Pedralbes Pistinde yapıldı ve bu yarışı Juan Manuel Fangio Alfa Romeo 159 ile kazandı. 1954’den sonra İspanya GP’sine ara verildi ve 1968’de Jarama Pistinde tekrar yapıldı. Bu yıldan itibaren İspanya GP’si her yıl farklı iki pistte yapılmaya başlandı. 1970, 1972, 1974, 1976, 1977, 1978, 1979 ve 1981 yıllarında Jaramada, 1969, 1971, 1973 ve 1975’deki yarışlar ise Montjuich Pistinde gerçekleştirildi. Aradaki 1980 yılında İspanya GP’si yine yapılmadı.
1986’dan 1991’e kadar geçen sürede Sevilla’daki Jerez Pisti İspanya GP’sine ev sahipliği yaptı.
1991’den günümüze kadar kullanılmakta olan Barselona’daki “Catalunya Pisti” 4.730 kilometre uzunluğunda olup, yarış 65 tur üzerinden yapılacak. Pistteki “En Hızlı Tur Zamanı” rekoru Michael Schumacher’e (Ferrari) ait: 1dk 20.355sn (2002). Geçen yılki yarışta Pole Pozisyonunu yine Michael Schumacher aldı (1dk 16.364sn).
Catalunya Pisti'nin zemini Interlagos kadar olmasa bile, yine de çok düzgün olmayıp, pilotlara düzenli ve rahat bir sürüş olanağı vermemektedir. Virajlar ve chicane'larda frenleme çok önemli olup, lastiklerde de yine bu pistte çok hızlı bir aşınma gözlenir.
Catalunya Pistinin Start/Finiş düzlüğü, Formula 1 takviminde yer alan pistler arasında "en uzun" olanıdır. Bu düzlüğün sonunda bulunan Elf Virajına otomobiller yaklaşık 315 km/st hızla (6'ıncı vites) gelirler ve virajın uç noktasında hızları 120 km/st'e düşer. Pistte pilotlara binen en fazla G-Force (yatay güç) ise pit alanı girişinden sonra yer alan ve Start/Finiş düzlüğü öncesindeki en son virajdadır: 3.3 G. Elf Virajına gelişin son bölümü yokuş aşağı olup, virajın çıkışında ise sağa ve yukarı doğru meyilli bir bölüm bulunmaktadır. Catalunya Formula 1 takvimindeki "en hızlı" 4'üncü pisttir.
Bu yıl 48'inci Monako Grand Prix'sinin yapılacağı Monte Carlo şehir pistindeki ilk yarış 1950’de yapıldı ve yarışı Juan Manuel Fangio, Alfa Romeo (Alfa Romeo 158 1.5 L8) otomobili ile kazandı. Monako’da 1951-1954 arası yarış yapılmadı. 1955’den bu yana aralıksız olarak yapılan tarihi Monako Grand Prix'sinin organizasyonunu, Avrupa'nın önde gelen otomobil klüplerinden birisi olan Monako Otomobil Klübü (Automobile Club de Monaco) yapmaktadır.
Monako Grand Prix'sinin yapıldığı Monte Carlo şehri, pist olarak ilk kez 1929 yılında açıldı. Yarış haftasonu için kurulup, yarıştan hemen sonra sökülen portatif tribünlerin kapasitesi 120 bindir. Kuşkusuz Formula 1 takviminin en ünlü ve en renkli yarışı olan Monako GP'si, yıllardır Monte Carlo Prensliğinin sokaklarında yapılıyor. Bu GP aynı zamanda takvimdeki en yavaş yarışa da sahne olmaktadır. Gerek padok ve pit alanı, gerekse pistin dar olmasına karşın özellikle pilotlar için bu GP'nin anlamı çok büyüktür. Her pilotun hayalini bir kez olsun Monako GP'sini kazanmak süsler. Pistin dar olması, pol pozisyonu ve grid’de önlerde yer almak açısından da son derece önemlidir.
Monte Karlo Şehir Pisti 3,360 km uzunluğunda olup, yarış 78 tur üzerinden yapılacaktır. Pistin “En Hızlı Tur Zamanı” rekoru 1dk 18.023sn ile Rubens Barrichello’ya (Ferrari) aittir (2002). Geçen yılki Pole Pozisyonunu 1dk 16.676sn ile Juan Pablo Montoya (Williams) kazanmıştı.
Bu yıl 26'ıncı Avusturya Grand Prix'sinin yapılacağı A1 Ring Pistinde, daha önceki adıyla "Zeltweg”de ilk yarış 1964'te yapıldı ve yarışı Lorenzo Bandini, Ferrari 156 (Ferrari 1.5 V6) otomobili ile kazandı.
1970'e kadar Avusturya'da yarış yapılmadı ve o yıl, adı "Osterreichring" olarak değiştirilen pistte yapılan yarışı Jacky Ickx, Ferrari 312B (Ferrari 3.0 B12) ile kazandı. 1987 yılına kadar süren Avusturya GP'si, o yıl yapılan son yarışla tekrar sona erdi. 1997'de Avusturya'nın telekomünikasyon Şirketi A1'in sponsorluğunda yeniden düzenlenen, yaklaşık 1,5 km kadar kısalan ancak daha modern bir görünüm kazanarak, adı da "A1 Ring" olarak değiştirilen pistte 21 Eylül 1997'de yapılan yarışı Jacques Villeneuve, Williams FW19 (Renault 3.0 V10) otomobili ile kazandı. Resmi olarak A1 Ring'de bugüne kadar 6 GP yapıldı. A1 Ring'in kapasitesi ise 50 bin tribün seyiricisidir.
A1 Ring Pisti 4,310 km uzunluğunda olup, yarış 71 tur üzerinden yapılcaktır. Pistin “En Hızlı Tur Zamanı” rekoru 1dk 09.298sn ile Michael Schumacher’e (Ferrari) aittir (2002). Geçen yılki Pole Pozisyonunu 1dk 08.085sn ile Rubens Barrichello (Ferrari) kazanmıştı
1925 yılında açılan Nurburgring başlangıçta son derece uzun bir pistti. Yaklaşık 28.1 kilometre uzunluğundaki pist, muhteşem çam ormanları arasında sanki hiç bitmeyecekmiş gibi tepeleri inip çıkıyor, bir virajdan diğerine geçiyordu. 60'lı yıllarda burada birçok dünya şampiyonu yarış kazandı. 1961 yılında unutulmaz Sir Stirling Moss, kariyerinin son yarışını Nurburgring'de kazandı. 1968'de ise Jackie Stewart, inanılmaz doğa koşullarında mükemmel bir yarış kazanıyor ve 2'inci ile arasındaki fark tam 4 dakikaya çıkıkyordu. Aynı Jackie Stewart, pistin güvenliğine ilişkin eleştirilerde bulununca, 1970 yılında Nurburgring yenileniyordu. Kenar bariyerleri ilk kez konuldu ve bu arada pist genişletildi.
1976 yılında Niki Lauda'nın son derece ağır yanıklarla kurtulduğu o unutulmaz faciadan sonra Nurburgring Pisti Formula 1 takviminden çıkartıldı. 1984 yılında pist tekrar takvime alındığında, görenler değişikliklere inanamadılar. Eski pistin hemen yanına yepyeni bir pist inşa edilmişti. Yeni uzunluğu 4.530 km olan piste ilginç bazı "chicane"lar eklenmiş ve yarış güvenliği açısından FIA'dan tam not almıştı. 1986'da tekrar elden geçirilen Nurburgring Pisti modern Pit Alanı tesislerine kavuşurken, uzunluğu da bugünkü haline gelmişti: 4.556 km.
1995 yılında Michael Schumacher (Benetton) ile Jean Alesi (Ferrari) arasında unutulmaz bir yarış izlendi. Schumacher bitime sadece 3 tur kala Alesi'yi geçip yarışı kazanmıştı. 1996'da ise Jacques Villeneuve (Williams) bu pistte, Formula 1'deki "İlk" zaferini kazanıyordu. 1997'deki yarışı ise Michael Schumacher'in unutması olanaksızdı. Küçük kardeş Ralf (Jordan), daha ilk turda ağabeyini zorluyor ve Michael Schumacher yarış dışı kalıyordu. Her iki McLaren'in de motor patlatmalarıyla Villeneuve zafere ulaşıyordu.
1998'de Nurburgring Pistinde, Pol Pozisyonu ve ikinci sırada Ferrari'lerin başlamasına karşın, zaferi Mika Hakkinen (McLaren) kazandı. 1999 sezonunda podyumda 1'incilik kürsüsüne ilginç bir isim çıkıyordu. Stewart Pilotu Johnny Herbert mükemmel bir yarıştan sonra zafere ulaşmıştı. 2 saatlik sürenin hem kuru zeminde, hem de son derece yoğun yağmur altında geçtiği bu yarışta Herbert, Stewart'a ilk zaferini kazandırmıştı. 2000 sezonu Michael Schumacher'in (Ferrari) zaferiyle geçti. Schumacher'i 2 McLaren pilotu, Hakkinen ve Coulthard izledi.
2001 sezonunda da Michael Schumacher rüzgarı esti. Alman Pilot Nurburgring'de zafere ulaşırken, podyuma 2'inci olarak Montoya ve 3'üncü olarak da Coulthard çıktı. Geçen yıl Pol Pozisyonu da M. Schumacher'in oldu.
Bu yıl 35'inci Kanada Grand Prix'sinin yapılacağı Montreal�deki Gilles Villeneuve Pisti'nde ilk yarış 1978'de yapıldı ve yarışı piste adını veren Gilles Villeneuve, Ferrari 312T3 otomobili ile kazandı. Kanada Grand Prixleri daha önce 2 ayrı pistte yapıldı. 1967, 1969, 1971, 1972, 1973, 1974, 1975, 1976 ve 1977 yıllarında Mosport Pistinde yapılan yarışlar, 1968 ve 1970�de ise Saint Jovite'deki Mont-Tremblant Pisti'nde yer aldı. Mosport'da 1967'de yapılan tarihin ilk Kanada GP'sini ise Brabham BT124 otomobili ile Jack Barbham kazanmıştı. 1987 yılında Gilles Villeneuve Pisti, 1975'de ise Mosport Pisti bakıma alındığı için Kanada GP'leri yapılmadı.
Gilles Villeneuve Pisti, Montreal'de Expo Fuarı için 1977'de suni olarak yapılan Notre Dame Adası üzerinde yer alır. Gilles Villeneuve Pisti 4,420 km uzunluğunda olup, yarış 70 tur üzerinden yapılacaktır.
2000 sezonunda Formula 1 takvimine A.B.D. Grand Prix'sinin mekanı olarak tekrar dahil edilen Indianapolis Pisti, böylece dünya motor sporları tarihindeki "en eski GP pisti" ünvanını kazanmış oldu. 1909 yılında yapılan Indianapolis Pisti, rekor bir sürede inşa edildi: 8 ay. 1909'da kurulan "Indianapolis Motor Speedway Corporation", bugün de pistin sahibi durumundadır.
Indianapolis'i asıl ünlü kılan yarış ise, geleneksel "Indy 500"dür. 30 Mayıs 1911'de ilki yapılan Indy 500, halen A.B.D.'nin en çok izlenen otomobil yarışıdır.